25 Kasım 2011 Cuma

6.00.

uykuyu çok severim. bayılırım. sabahları 7'de 8'de kalkmak mı? önemli bir sorun. sorundu. kerodan sonra kalkıyorum tabii. kalkılıyormuş. ama büyük özlem içerisindeyim, uzun bir haftasonu uykusu özlemi. saat 6.00. üstelik kış. daha güneş yok. kero çığlıklar, nağralar atıyor. enerji tepe noktada. ben ise, bir arkadaşımın betimlemesiyle, "pırıl pırıl, davetkar, mis gibi beyaz çarşaflı bir yatakta" uyumak istiyorum. mışıl mışıl. kerocum. kaplumbağam. 7.30'da anlaşsak?

23 Kasım 2011 Çarşamba

fil.zürafa.kumanda.

işte keronun en sevdiği oyuncaklar. doğumundan beri, her koşulda, her an, her yerde.
bunları ısırdı, çiğnedi, yaladı. biraz büyüyünce baktı güldü, evirdi, çevirdi. şimdi uzaktan görünce tanıyor.
 

chanel.

hem feminen. hem maskülen.
hem şık. hem pratik. hep siyah. ve bununla barışık.
ille de inci. erkek pantalonuyla bile inci. broşlar.
kibar. erkeksi. şık. rahat.
nasıl olabiliyor? chanel olunca oluyor.
ne demiş: "when accessorizing, always take off the last thing you put on."

6 Kasım 2011 Pazar

bayram.

Dun sabah, bayramin ilk gunu, guzel guzel giyinesim geldi. Bayramlik diyince akla hep ayakkabi gelir. Annelik beni duygusallastirdi, evcillestirdi. Sonucta 30 yasinda bayramligimi giymis, sekerek evden ciktim. Ne mi giydim? Bence bu yil coraplara odaklanmak gerek. Bordo, yesil, mavi vs. Gri elbisemin altina bordo coraplarim ve babetlerimi giydim. Minik leopar desenli cantami taktim. (bebek cantasindan sonra minik cantalar kullaniliyor) Bir de harclik toplasaydim, tam evin kucuk kizi bayram gezmesinde olacakti...Cocuk olmak cok guzel...

2 Kasım 2011 Çarşamba

seyahat.



Şimdi Paris zamanı. Soguk. Gereksiz içilen kahve. Zamansız içilen sampanya. Marais. Saint-Germain. Jardin des Tuileries. Yine de ve her zaman Eiffel. Seine. Ve ben. Pont des Arts. Montmartre. Pigalle. Guzel kadınlar. Adamlar. Kimse kimseye bakmaz. Baksa da zarar gelmez. Her yere yuru, uzak gelmez. Ne istersen yap. Bisikletinle yap. Metroyla yap. Arabanla yap. Gez. Babetle gez. Çizmeyle gez. Topukluyla gez. Birşey olmaz. Krep ye. Patates kızartması ye. Croque Monsieur ye. Et ye, bearnaise sosa bula. Ördek ciğeri ye (kazdan güzel bence). Sarap ic. Konyak ic. Espresso ic. Luxemburg bahcelerine gir, yuru. Temiz hava. Soguk. Zaman, seyahat zamanı.

31 Ekim 2011 Pazartesi

balina ile mandalina

Biraz erken olsa da dayanamadım. Kero'yla tanıştırmak istedigim cook coookk sey var. Fazıl Hüsnü Dağlarca bunlardan biri. Dağlarca çocuklar için yazdı; onlar biraraya toplandı; bu kitap o dizinin içerisinden.Hayalgücü nasıl öğretilsin ki?

Düş'le gerçek birbirine yakındır
Bilmez misin
Düşler
Güçlü düşler
Gerçek olur er geç.

30 Ekim 2011 Pazar

8 ay

Oglum 8 aylik. Anne 8 aylik. Baba 8 aylik. Hep beraber kucuguz.
Su ana kadar not ettiklerim:
1. Uyku duzeni konusunda israrci olmak onemli. Yine de cocuk bu degisir.
2. Kati gida konusunda iddiali ve takintili olmamali. Bir sevdigine bir sevmedigini kat yedir.
3. Onunla hep konus, ona hep anlat.
4. O herseyin vaktini anne babadan iyi bilir. Zorlanmaya gelmez.
5. İçin gulerse o da sana guler.